10 Ocak 2010 Pazar

TOZLU RAFLAR ARASINDA BİR GÜN

Onların önunden geciyodum birden gözüme iliştiler. içlerinden birtanesini elime aldım tozlanmıştılar. sonra gıdıp birtoz bezi aldım rafları silip onlara tek tek dokundum. gözlerime bakıyodular. hatta içlerinden bir kaçı banakızgındı. onların sadece ilk sayfalarını okuyuporaya tozlu rafa geri koymustum. onları oraya hapsetmişim meger. canları yanmıs. onlarla dertlesmek insanlar varken ben onları alıp oraya hapsetmişim... aklımdan onların gonullerını almak geldı. okadar naif okadar kibardılerkı hmnkalpleri eriyiveriyordu.sonra o sırada o geldi.bana baktı.saclarımı okşayıp hiç bişey demeden salonun köşesindeki mavi kadife döşemeli koltuğaoturdu. o bu koltuğu cok severdi zaten. konusmadı ve beni izlemeye basladı. bense dostlarımla ilgileniyordum tekrar.masadaki pembe fosforlu kalemi aldım.uzgun olanları tek tek elime aldım ve ilk sayfalarına adımı yazdım ve şunları ekledim.
"seni sewdim
ewet sewdim 
ilk gorduğum anda sana hayran kaldım
oyle hayran kaldımdki
senin sahibin olmak istedim
veoldum
ama bilmiyordum ki bunun bencillik olacagını
seni aldımınceledım sevdim
ve seni hapsettim
üzgünüm beni affet
en tatlı dostum....."
sankianlamış gibiydi ela gözleri yaşardıona nazıkce davranırken ben o benı gözyaşlarıyla yıktı. korktum acabacanınımı yaktım dye. sonra gözlerime baktı ve gulumsedi.galiba cahilliğime verdi. sitem etmesi gerekiyordu ama etmedi.... yukardaki rafta o siyah kapağıolan ve kalın olanı elime aldım... omutlydu cunku onunla sonuna kadar ılgılenmıştım. hissettirmiştim ona onu sewdiğimi. ama gözlerinde bir hüzün vardı. ne olduğunu anlamaya calıştım ve sayfalarını karıştırdım. anladımki onu cok yanlız bırakmısım burda. benden baska kimseye derdını dokememiş. hastalanmış soğukta içini çekmiş yaraları olmuş kendi sarmış ve ben onu hiç gormemişim.üzüldüm . ve kapağını acıp ilk sayfasına.
"seni bundan sonra hiç yanlız bırakmıycam"  diye yazdım....
ve gidip catıdan kocamanbır kutu aldım. tozlu raflardan hepsini indirdim. hesinin yaralarını sardım ve onları kutuya yerlestırdım. hepsi ne  yapacagımı anlamıştı... mutluydular.
arkamdan bir ses geldi
"tatlım sanki onlarla konuşuyorsun" dedi. ona baktım ve gulumsedim sadce
işime geri dondum vedallaştım tek tek onlarlakimileri gözyaşlarını tutamadı ağladılar benim gibi kimileri sertti sert durmaya çalısıyorlardı. en sonunda bitmişti. kutunun kapagını kapadım ve koli bandıyla bantladım ağzını... üzerinede "kimsesiz cocuklar yurdunun kütüphanesi" yazdım
ewet onları oraya gonderdim yanlızlıklarını paylaşsınlar onları benden baskalarıda anlasın yanlız kalmasınlar ıstedım. onları mutlu ettim
o dediki o sırada :
"niye onları gonderıyosun , sen onları cok severdın " dedi
-evet hala seviyorum ve onları benden daha cok seven olurmu diye gonderiyorum dedim


not:onları kendınıze sakamayın paylaşın emınım boyle daha mutlu olurlar:)

9 Ocak 2010 Cumartesi

ÇIĞ

masum gibi gözüken
acımasız yollar bizi ayıran
hasretime hasret katan
özlemim bir kar tanesiyken
kocaman bir çığ yapan
o çığ ki
ezipgeçiyorherşeyi
canlar bırakıyor ardında
hatalar anılar...
ısrarla acıtıyor canımı
ardında yıkıp geçtıklerine bakmadan
tek gördüğü sensin
o ela gözlerin
amakorkuyorum
bu çığ öyle buyukki
hasretini giderirken
seninde canını yakmasın...

direnirmisin bana
direnirmisin gözyaşlarıma
kucaklarmısın yine beni
bu soğuk bedenimi
korkmazmısın bu kocaman çığ yığınından
aşkınla eritirmisin buzlarımı
severmısın yenıden
öpermisin gözlerimden
yakarmısın bizi ayıran yolları
toparlarmısın ardımdaki enkazı
bana ninniler söyleyip
sakinleştiri misin beni yeniden
bir daha bana bu acıyı yasatırmısın yenıden?:(

ADIM RÜZGAR

Adım rüzgar.sevdiğimse kocaman bir çınar.çok darbe almış ama yıkılmamış. öyle bişey ki artık rüzgara bile direnmiş.tek bir yapragını bile oynatmamış. ufacık bir rüzgarken ben bana bile öyle bir direndiki anlayamadım neolduğunu. masumca sokuldum yanına yapraklarını okşadım... ninniler soyledim masallar fıldadım kulağına. sonra birden yapraklarının hışırtısını duymaya başladım. şimdilerde ise benimle birlikte esiyor. bunları getirmekti amacım onun dallarına...
hiç peşimden ayrılmıyor o endam..uyurken, uyanıkken bütün ruhumu dolduruyor. gözlerimi kapadığım anda karşımda onun gözleri duruyor. sana bunu anlatamam. gözlerimi kapatınca hemen görünüyorlar bir deniz gibi, bir uçurum gibi önümde, içimde dinleniyor. yüzümün bütün duyularını dolduruyor...
yorgunluk tüm bedenımı sarmısken hala sarsılıyorum bu cok bencil insanların içinde....